19 Eylül 2014 Cuma

Bir Sayfada Yalnızlık ve Terk ediliş



Sen çekip giden yağmurları gibisin kentimin. ’’ Sen ’’ yağmayı özledim. Sen kokmayı ıssız sokaklarda. Endişe ile seni beklemeyi özledim. Bunların hepsi sensizliğin hapsi gibi bunaltıyor kalbimi. Elbet son bulacaktı diyeceksin bana. Ne olur sus .. Sen sustukça dudakların daha da ben dolar.Gözyaşlarına kanmamı bekleme artık.Ne zaman dokunsak ağlarsınız..Hassassınız fakat bıraktığınız acılar o kadar basit değil. Bu arada keşke hiç sarılmasaydın. 

Takdir edersin ki sıcaklığını tanıştırdığın hücrelerimin bir suçu yoktu. Şimdi sana kendini pahalı hissettiren o zavallı adamlara gitmelisin. Basit yollarla mutluluk kazandıran adamlara.İçinde bulamadığın beni onların lüks kahkahalarında bulursun belki ?
İşte basit bir hikayedir belki ona gore yaşadıkların. Sen unutmak için sadece yazarsın, bazen bir sigara yakarsın, bazen bir kadeh bişey yuvarlarsın …             

Acı gelir sana yaşadıkların.Ruhuna dönersin küsmüştür kalbine ve artık hissiz biri oluverirsin.Bir sürü adamın ona yaşattığı hayal kırıklıklarını senin tamir etmeni bekler.Unutur ki sen de yalnız bir adamsın. Aşkın iki kişilik olduğunu unutur.Başka kalpsizlikleri senin kalp çarpıntılarına bulaştırır.İşte o zaman pencereni açar derin bir nefes çeker ve fısıldarsın.          Bitti bu hikaye .


Anlamayacaktır uğraşma.’’Seni seviyorum ama kendimi daha çok seviyorum ’’  diyerek hareket eden bir kadından daha tehlikeli ne olabilir ? Aslında bilmezler yalnız olduğunu. Etrafında bir sürü insan vardır evet ama hangisi kıskanmaz seni ve hangisi yerinde olmak istemedi.Sen çekilirsin kenara bu bir veda değildir bu büyük işler için bir plandır aslında.Sıcak bir el istersin uzunca yolunda zaferin, boşluğa giden parmakların gözlerine seslenir ’’başka bir kalpte ise bekleme artık .’’ Hüzünlü bir vakit geçirme çabası içerisinde oluşunun anlamını bilemeden kalpsizliğe sürünen bu garip varlığımız karnı açıkmış başkalarının sevdiğinizin hayatına girdiğini ve sizin bundan haberiniz olmadığını bilmediğiniz anda bir titreme ile size fısıldar.


Aldatıldın,terk edildin, yalnızsın !                     

Zavallı ümitlerimin canı acıyor. Ya seninle yürüdüğümüz sokaklar ne yapsın? Suçu yok ahmaklığının saf ve temiz oluşunu çekmek zorunda değil dünya. Rüzgar var ve sen kırık bir rüzgar gülü gibi kendi sesini çıkartarak haykırıyorsun adaletine sessizliğin.Gölgesinde yalnızlığının çilingir sofraları kurulmuş uyuşukluğun bundan. Adaleti küfürlerle satıyorsun sahiplerine.İçine burukluk, yalnızlık ve terk edilmişlik.Gidiyorsun, çok şey istemediğin halde senle olmayı büyüterek çekip giden sevgiline pardon demeden.Tükürüyorsun çanağına güzelliğin çok çirkin kaldığın için yılların aldatıcısına. 

Yaşlanmadan yaşamak.

Yaşamadan yaşlanmak. 


Bitti.



Hoş                                                                               Ça                                                   Kal…